Hayat ve hayatın içindeki dengeler, şansın ve adaletin dağılımı herkese göre ne kadar farklı. Kimi yapacak daha bir sürü işi varken gencecik yaşında bir hiç uğruna can verirken, kiminin derdi de kendini bir anda önce havaalanı CIP salonunda etiketlemek veya yediği ıstakoz yemeğinin resmini paylaşmak.

Bu yaşıma kadar kimsenin hayatına %100 ortak olmadığım müddetçe(ki bu mümkün değil) acımasız eleştiriler yapmamayı öğrendim. Hz.Mevlana’nın “Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç” sözünde olduğu gibi, olayları hep başkalarının düşünce sisteminden de görebilmeye çalıştım. Ve bildim ki herkes, her hareketi kendinde eksik gördüğü bir yaraya çare olsun, şifa bulsun, kendindeki eksikleri başka şeyleri ön plana çıkararak kapatsın diye yapıyor, tamam, ama tepeden, yükselerek, insanlığa kuşbakışı baktığımda görüyorum ki maalesef ne kadar acı olaylar yaşanırsa yaşansın, hayat 1-2 gün sonra eski seyrine dönüyor, olanlar unutuluyor ve hayat aynı suniliğinde devam edip gidiyor, aynı The Truman Show filminde olduğu gibi.

İşte tam da bu noktada, çıkış sağlamama yardım eden öğreti, ne aldığım aile terbiyesi, ne dinlerin bize söylediği, ne de başka bir şey, çıkışı sadece astrolojiyle bulabiliyorum. Çünkü ailemden insanlara saygılı ve sevgili olmayı öğrendim, din denen kavram keza aynı şeyi söyler temelde “kimseye bilerek zarar verme, karıncayı bile incitme(burdaki “bile” kelimesi bile karıncaya hakarettir aslında, ama öyle dilimize dolanmış işte ), kul hakkı yeme vs vs. Ama gerçekler böyle mi? Tabi ki değil, adalet var mı? Yok. İş sadece ahiret inancı olanlar için umut etmekle birlikte biraz daha uzun vadeye yayılıyor o kadar.

Ama astroloji somuttur, gerçektir, şifreleri çözebilen için sonsuz bilgiler verir. İşte bu noktada bize düşen bu hayat deneyimine gelirken bir nevi kaderimizi tarif eden doğum haritamızı anlamak, limitlerimizi bilmek ve bu çerçeve dahilinde hayatımızı bir hamur gibi yoğurmaktır. Evet hayatın bize sunduğu şans ve zorlukları belki en fazla %5-10 esnetme payımız olsa da hayalden veya soyut bir kavramdan çıkıp, ayakları yere basan bir sistemdir. “Neden terör bitmiyor, adamlar neden gözünü kırpmadan insanları öldürüyor” diye havada kalan düşünce kalıplarına gitmek yerine “haritasında kimbilir ne travmatik görünümler var ki bunları yapıyor” veya “ne yazık ki bu hayat deneyimini karmalarını temizlemeden tamamlayacak” diye düşünmektir.

Sevgilerimle,

Pınar GÜRÇAY

Astroloji Danışmanı ve Eğitmeni