Benim fikrime göre astroloji; popüler astroloji ve öngörü(nokta atışı) astrolojisi olmak üzere de sınıflandırmaya tabi tutulabilir.

Popüler astroloji geçmişte gazete köşelerinde yazılan “günlük fal” başlığında verilen akımla birlikte zihinlere girdi. Onun sancılarını maalesef halen yetkin astrologlar çekmekteler. Olumlu tarafından bakarsak, günümüzde işini ciddiye alan, donanımlı hocaların ve astrologların gazete ve dergilerde yazmasıyla, popüler astrolojiden tamamen uzak astroloji dergilerinin çıkmasıyla birlikte bu haksız algının zaman içinde yok olup gideceğini umuyorum.

Öngörü yani kehanet yapabilmek için natal(doğum) haritayı çok iyi analiz etmek, tüm güçlü ve güçsüz yönlerine, potansiyellerine hakim olabilmek gerekir. Çünkü doğum haritasının vadetmediği bir olasılığı hiç bir transitin açığa çıkarma gücü yoktur. Kişiye özel öngörüler için de yılda en az 1 kere yetkin bir astrologtan danışmanlık alınması ve astrolog-danışan arasındaki iletişimin kesintisiz sürmesi gereklidir.

Astrolojinin falla, medyumlukla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Yürekten inanmakla, çalışmayla, emek vermekle ve bu alanda kendini geliştirmekle ilgilidir. Süreci ve çalışmayla geçirilen uykusuz geceleri iyi bilen biri olarak, şahsen bugüne kadar öğrencilerime hep eğitimden sonra astrolojiyi meslek olarak yapmalarını, onların hayatında sadece hobi olarak kalmamasını salık verdim.

Yazımı, Astroloji Derneği’nin sitesindeki, “Astroloji Nedir?” tanımımla bitirmek isterim.

Astroloji; doğum haritamızdaki gezegen, gök cisimleri ve matematiksel olarak hesaplanmış noktaların burç yerleşimleri, bunların kendi içindeki açıları ve haritada bulundukları evlerden yola çıkılarak yapılan senteze göre geçmiş-gelecek bağlantısında sembolik okuma sanatı, doğduğumuz an ve konum itibariyle sadece kendimize özel, parmak izi misali kaderimizin şifrelerini bize gösteren önemli bir rehber, muazzam bir sistemdir.

Sevgilerimle,

Pınar GÜRÇAY